Biraz benden bahsedeyim

30 Eylül 2010

Göz Yaşımız Nerde

Gözler yaşlanır ara ısra geçmişe gidilir kafanı bugünü çevirirsin özlem değildir bakmaktır geçmişte yolculuk etmektir neler yaptığını hatırlamak içindir bu bakış gözler ne zaman sulanır o zaman vardır  geçmişte bıraktığın şeyler acıtır acıdır . Yakar seni kalbinin tam ortasına ve mide boşluğuna yumruk yemiş gibi olursun... Özel biri , sesini duymak görmek istersin yoktur hayatında kimse ... Aslında çok kişi var ama gereksiz önemsiz önemli olan kim ise .. Boşluğun ta kendisi mi bu ,yoksa boş bi hayat mı. zihinde canlanır oynar kelimelerine kadar hatırlarsın herşeyini dğermiydi hakılımıydı diye düşünürsün sonra bırakırsın beton dökülmesi gereklidir dökülmez işte acımıdır bu .. Yenilere bakmak geçmişi unutmak mı

18 Eylül 2010

Kanatlarım Yok Ama İstediğim Zaman Uçuyorum

        Bugün mutluyum , dünün tesiri halen üstümde etkisindeyim hatta gecenin. İş icabı gene İstanbul un yolu tutuldu.  İndim Sabiha Gökçen'e biraz umutsuzdum ne yapabilirim diye düşünüyordum bi kaç kişiyi aradım önce eski patronumu sonra kuzenimi sonra Adana'dan arkadaşımı aradım belki kalacak yer ayarlayabilir diye düşünüyordum =) . En son murat abiyi aradım (robink78) akşam buluşma varmış işleri hallettim falan akşama kadar aylak aylak gezdim kuzeni bekledim çantamı  ona verdim yola koyuldum .. Yeni insanlar tanıyacaktım, orda kimler var bilmiyordum bi tek robink78 i tanıyordum .. Bi kaç kişiye ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım. Asmalıdaydı buluşma merakda ediyordum gitmemiştim önceden.. Masa kalabalık ama tanımadığım insanlar olduğu için biraz çekingendim önce yavaş yavaş açıldım emelella vardı = ), sonra cansev ,burge ,izmirden bildiğim az çok duyduğum erdal vardı karşı tarafa doğru yavaş yavaş tanışıyorduk . Önce kim olduğumdan bahseetim bilinmedi sonra değiştirdiğim nicki söyledim o mu deniyordu daha masa ile tam kaynaşamamıştık =))  bitmedi ,ama akhoşgönüllü34 geldi sonra .Karşı tarafta  hande ,andaç  ve basak oturuyordu .En son gelen emel di neden geç geldi ne oldu bilmiyoruz iyi tanıştım sohbetleri ilgi alakaları hoştu bayılmıştım gülmekten öldüm çektiğim fotolar halen zihnimin bi köşesinde görme fırsatı buldum birkısmını .. Umarım İzmir buluşmasına gidebilirim...

Ertesi gün Adana'ya dönmem gerekti ve ilk defa bu kadar  temiz net güzel gözüküyordu istanbul gözüme tam gece oluyordu ışıl ışıldı . Fotoğraflamak istedim ama yoktu bi makinem yanımda falan .. Penceren dışarıya baktıkça yer yer güzel ışıklandırmalar görülüyordu iyiye  bi işaret gibi algıladım .. Hayat o kadar kötü değildi dışarda olmak eğlenceli ve ışıklıydı .. Ankara'ya sıra geldiğinde herşeyin net olarak gördüm nasıl bi göz var ise Anıtkabiri bile seçebildim ... Yer yer gözlerimi kapatıp açışımı hatırlıyorum. En son Adana semalarında gözümü açtım  .. Güzel şehrim bana göz kırpıyordu resmen. Güzelliğini bi kenara bıraktım daldım gittim koynuna bu şehrin sokaklarına kadar ...

14 Eylül 2010

Hayat benden aldıklarını.....+18

Hayat benden aldıklarını gögüslerinin arasına aldı da saklıyor şimdi onları çıkartma zamanı. Gizli kalmış bütün güzellikler o gögüs arasında yatıyor eminim biliyorum bütün güzelliklerimi alıp sakladın çıkarma zamanı geldi bütün herşeyi , Aşkı sevgiyi ,sevişmeyi .Başarılı , üstün biri duyguların hepsi o arada gelde sevişip çıkartalım bunları ordan saklanmamalı artık orda yaşanmalı yada at yere dökülsün ben toplarım nasıl olsa istediğimi istediğim zaman hemde. Mutlu et beni artık hayat. Umutlarımı köreltme zararlı çıkıyorsun . Her düşürdüğünde , kalkarken dahada güçlü dahada özverili kalkıyorum bunu bilesin . Haberin olsun. Mızıkçılık yapılmıyormu yapılıyor sende bundan anlıyorsun ya işte. Elimin dahada güçlendiği dönem bu zamanlar artık çıkar koynundakiler saklamayı bırak  yada at yere kırılsın ne varsa dediğim gibi istediğim duyguyu ben yerdende toplar yapıştırırım.Yaşarımda onlarla olanlada idare ederim. Rahat bırak azcık . Beyniminde içine etme ... Ne dersin ?



           Hayat önce karanlıktı yol almaya başladıkça renlendi ışıldadı yanımdakilerle . Yalnız zamanla yalın oldum teke kadar düştüm. Karardım, karanlık oldum ışıklarımı kaybettim renklerimi aynı zamanda hayat renklerini soldurdu yolumu buldum, düştüm kalktım, yol aldım, ağladım, kavga ettim, bağırdım çağırım..
           Karanlıktan aydınlığa çıkan bi kabu buldum sağında solunda aydınlık olan bi kapı buldum . Bu kapıdan geçmeli kimler ışıklandıracak o yolu kimler olmayacak kimi götürmeli sevdiklerim sevmediklerim kalmalı ....

3 Eylül 2010

Dün İzmir Bugün Adana (Hakikaten sıcakmış memleket)

Dün İzmir deydim  Eylül ün geldiğinin haberini yapmıştım yağmura yakalanmıştım. Bugün ise evimdeyim yanıyorum diye itfaiye çağırıp -20 ve 45 lere dayanan soğuk hava deposuna giresim var. Yaz halen buralar eylül meylül yaşanmıyor sokağa atılasım var atılmıyor millet bi acaip akşam bi kaç foto çekip eklemeyi düşünüyorum güzel Adana mızın güzel yerlerini gezelim fotoğraflıyayım sizlere . Burda Eylül ün esamesi okunmuyor ve kimse romantiklik havasına girmiyor burası başka bi Dünya sevgililer bile ayrı ya aslında... Şarkılar yarım kalmış, Hikayeler başkalaşmış , fotoğraflar yırtılmış yakılmış. İnsanlar başka başka yollara vurmuş kendini bu şehirde kimisi çıkmaz bi sokakta kimisi bi ocakbaşında rakıyla beraber fingirdeşmekte kimisi birinin koynunda öpüşmekte ve birilerine ağır bıçar darbeleri inmekte bu sokaklarda bu yollarda ...

1 Eylül 2010

Eylül geldi iyi mi geldi kötü mü geldi ??? Bilinmez sorudur

Eylül geldi iyi mi geldi kötü mü geldi bilmiyorum yağmurun yağacağını bile bile işe gittim bugün ve dün ıslanmak istediğimi belirtiyordum işe gideceğim için ıslanamazdım . Çok ta ıslanmadım ya .. Yağmur yağarken  kafalarda şunlar vardı bundan eminim hele izmirde olanlar için ya arabanda oturup izleyeceksin yağmuru arabanın içinde tenha kuytu bi köşede sevişeceksin ve son zamanların romantik şarkılarından bi kaçı ... Göztepe sahil tarafından başlayıp usulca sakince alsancak kordona doğur yavaş yavaş koynuna girer gibi bi kadının yürüyeceksin  sevgilinle arada bi durup sağa sola bakınacaksın  denize bakınacaksın ne güzel olurdu değil mi yağmur altında yürümek sevdiğin kadın sevdiğin adam ten falan... Varianttan inerken elinde fotoğram makinenle yağmuru da çekebilirsin  ...

Eylül geldi ya; ruhumun içine etme vakti geldiğini hissediyorum şimdi yazı yazma zamanı ve herşeyi yazma zamanı gibi .Usulsuzca yazma isteği gibi geliyor . Elimde yanımda yakınımda hep bi defter taşımam gerektiğini hissediyor gibiyim ve bişeyleri hep fotoğraflama isteği var içimde